Sessiz Ölüm Kalp, kurumuş bir ağaç misali. Yeniden canlandırmaya denizler yetmezdi. İçine çektiğin her nefes, zehir gibi işlerdi. Yaşananların hepsi, yalan dolu gerçeklerdi. Bazen, dört duvar sarar etrafını. Tek başına yaşarsın tüm sıkıntılarını. Anlatamazsın kimselere yaşadıklarını. Bilemez kimse, her ölümü kalemle canlandırdığını. Pavli Yarımadası.

Zarif, narin ve asil beyaz kuğu. Atatürk Arboretumu

Kuş yuvasına kadar kanadı ile uçar. İnsanların kanadı da himmettir, gayrettir. (Hz.Mevlana) Atatürk Arboretumu

Bize lütfedilen bu doğa. Suya yansıyınca bir başka güzel. Atatürk Arboretumu.

Uzun bir yol var önümde, beni bekler.....

Kadıköy Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi.

Dikkat Hırsız Var

Roman havası.

Ataşehir Mimar Sinan Camii

ilhansoyler: Rüzgarlarla kimin sesini işitiyorum ve kim tüm dün...

ilhansoyler: Rüzgarlarla kimin sesini işitiyorum ve kim tüm dün...

Oturan Boğa ve Kızıl Bulut. :)

Rüzgarlarla kimin sesini işitiyorum ve kim tüm dünyaya yaşam soluğunu veriyor? Beni işit.. Ben, küçük ve zayıfım, senin gücüne bilgeliğine ihtiyacım var.

Bir nebze farkındalık yaratabilmek adına. Yer yine Kadıköy Sahili, yine bir sokak müziği. Fakat bu sefer ki müzisyenimiz, küçük bir beden. Evde ailesiyle yada sokakta arkadaşları ile oynaması gerekirken. O elinde melodika müzik aletiyle. Nefesinin yettiğince ve bildiği notalarla müzik yapıp para kazanmaya çalışıyor. Belki okul ihtiyacını karşılamaya çalışıyor, belki de ailesinin onun çalışmasına ihtiyacı var. Yada belki de zoraki çalıştırılıyor. O kalabalığın içinde, güneşin altında dizlerini kırıp oturarak. Birilerinin onu fark etmesini bekliyor. Yanında geçen, o hızlı adımlara sahip büyük bedenlerin bir çoğu. Çocuğu maalesef fark etmiyor bile. Ama çocuk inadına, suratında masum bir tebessüm ile. melodikasını sürekli çalmaya devam ediyor. Hayat her zaman herkese güzel olmadığı gibi. Çocuk olmakta bazen gerçekten çok zor iş....

Kızılderililerin Soyunun Türk'lerden Geldiğinin İspatıdır Bu Kare. :)

Eskişehir Sazova Parkı, Masal Şatosu. Kubbelere dikkat !! Türkiye genelinde ki bir çok mimari yapıdan esinlenmeler var.

Eskişehir'in tam içinden geçerek, şehri ikiye bölmektedir "Porsuk Çayı". Bir nehir bu kadar mı bir şehrin imajını değiştirerek, apayrı bir atmosfer yaratabilir. Buna tanıklık yapmak için, Eskişehir'i gezerek görmenizi tavsiye ederim.